Öğretmenim Dergisi İdealist bir yaklaşımla ve tüm zorluklara karşın yayın hayatını 10 yılı aşkın süredir kesintisiz sürdüren dergimiz, gücünü ilkeli ve tarafsız yayıncılık anlayışından almaktadır.
İLGİLİ YAZILAR
8 MART Dünya Kadınlar Günü… Bu günün yaygın kullanılan ismi bu. Ancak tam ismi 8 Mart Dünya Emekçi/Çalışan Kadınlar Günü.
Farkeder mi? çalışan kadın ya da çalışmayan kadın elbette farketmez. En başta her kadın bir emekçi ya da emekçi adayıdır. Çocukları için, eşi için, evi için bir emek verir ya da verecektir. Bu sebeple kavramlara çok takılmamak gerektiğine inanıyorum.
Peki nereden çıktı bu Dünya Kadınlar Günü?
Hemen resmi kaynaklardan aldığım bilgiyi buraya ekleyeyim.
DÜNYA KADINLAR GÜNÜ NEREDEN ÇIKTI SORUSUNUN CEVABI:
ABD’nin New York kentinde bir dokuma fabrikası… Çok ağır çalışma koşulları, çok uzun iş günleri ve buna karşın çok düşük ücretler. Koşulların her geçen gün daha da dayanılmaz hale gelmesi, kadın işçilerin artık tahammül sınırını zorlamaya başladı. Greve çıkma kararı alan kadınlar, taleplerini de açıkladılar: “Daha iyi koşullarda çalışmak, 10 saatlik iş günü, eşit işe, eşit ücret…” 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları talebiyle greve başladı. Bu sırada çıkan olaylar sırasında fabrika içinde şüpheli bir yangın başladı. 129 kadın, yangında hayatını kaybetti… Takvimler 8 Mart 1857’yi gösteriyordu. İşçilerin cenaze törenine 10.000’i aşkın kişi katıldı. . Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin , bu olayın ardından 8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü olarak anılmasını öneri olarak sundu ve öneri oy çoğunluğuyla kabul edildi. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ilk kez 19 Mart 1911’de Almanya ve İsviçre’de anıldı. Anmaların 8 Mart olarak değiştirilmesine 1921’de Moskova’da düzenlenen 3. Uluslararası Kadınlar Konferansı’nda karar verildi. ABD’de de ise 1960’lı yıllarda anılmaya başlandı. Birleşmiş Milletler, 66 yıl sonra 8 Mart’ın ‘Dünya Kadınlar Günü’ olarak kabul etti.
İşte çalışan kadın ya da emekçi kadın denmesinin ana sebebi zaten günün ortaya çıkış sebebinden kaynaklı.
Böylesine hazin bir öyküsü olan bu gün için hepinizin farkettiği üzere son yıllarda ısrarla bir kutlama furyası var. belediyeler, koca koca şirketler, vakıflar hatta hatta kamu kurumları bile sadece kadın çalışanlarına değil sokakta ki her kadına hediyeler, çiçekler dağıtıyor. Bazı şirketler bugüne özel satış kampanyaları düzenliyor, bazı STK lar bugüne özel videolar ve programlar hazırlıyor. bunların hepsine tamam. kadınlar için pozitif ayrımcılık anlamında yapılan onları mutlu etmek adına yapılan herşeye de tamam. Tamam olmasına tamam da, kutlama değil anma olması gereken bir günde olunca günün asıl anlam ve önemi değeri kaybedip ticari meta haline dönüyor. Tıpkı bir çok anma günü gibi bugün de asıl anlam ve öneminden uzaklaşmıyor mu sizce de?
8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ çıkış hikayesi ile hazin bir anma günüyken kutlama yapmak.
Burada yazımın başlığında ki soruya dönüyoruz.
Kutlamalı mıyız? Anmalı mıyız?
Kutluyorsak neyi kutluyoruz?
Bana kalırsa 8 Mart 1857 ‘ de daha iyi çalışma koşulları, eşit çalışma koşulları gibi haklı sebeplerle haklarını arama yoluna giden 129 emekçi kadına adanan böyle bir günü kutlamak… tercih sizin.
