Şartlandırma diye bir olay vardır. Ne ekeceğinizi şartlandırma ile belirlersiniz.
«Ağaç yaşken eğilir» kuralı gereği, çocuklarımız küçükken kendilerine aşılanan bilgilere göre şartlandırılırlar ve büyüdüklerinde ona göre davranırlar.
Canlılar, çevrelerinden gelen sinyallere göre davranışlarını düzenlemek zorunda olduklarından, çevreden “dünyada işler böyle olmaktadır, kendini öyle ayarla” şeklinde bilgilerle eğitilen insanların beyinlerindeki sinapslarda da, bu bilgiye uygun moleküller oluşur ve kişi o bilgilere uyacak şekilde davranmaya başlar. Bu “ağaç yaşken eğilir + ne ekersen onu biçersin” etkisidir. Bir kuş-yavrusu yumurtadan çıktığı anda yanında gördüğü ilk canlıyı, kendisine en yakın varlık olarak görür ve hep onun peşinden gider. Bir çocuk çevresinde konuşulan 3-4 dili aksansız konuşacak şekilde öğrenir, çünkü o küçük yaşlarda beyin sünger gibidir ve çok veri ve bilgiyi depolar.
Bilgiler beyindeki hücreler tarafından algılanıp – depolanırlar. Sinaps ne demek?
Sinaps, beyindeki nöronların (sinir hücrelerinin) bedendeki farklı organlar arasındaki ilişkileri düzenlemek için farklı organlara ait hücrelere mesaj iletmesine olanak tanıyan özelleşmiş bağlantı noktalarıdır. Yeni doğan bebeğin beyninde doğduğu anda çok sayıda sinaps denilen ilişki-bağlantı noktaları bulunmaktadır.
Duyu organlarından gelen verilere göre beyinde gerçekleşen sinaps bağlantıları sayısı bebeğin doğumundan önce artmaya başlar. Bebek 4 aylık olana kadar görme-işitme, 9 aylık olana kadar dil-konuşma, yaklaşık 10 yaşına kadar diğer yüksek bilişsel işlev sinapslarında artış devam eder ve maksimum bir sayıya ulaşılır. Ama o yaşlardan sonra sinapslarda budanma geçekleşir ve gereksiz- fazla sinapslar kaldırılır. Bebeğin beyninde bu erken dönemlerde oluşturulan ilişki sinapsları (bağlantıları) genetik bilgiler sayesinde olmaktadır. Yani bizlerin davranışlarını belirleyen ilişki ağlarının bir kısmı, biz doğmadan önce bellidir. Çocuk ne kadar çevresiyle yoğun ilişki içinde oluyorsa, kalıtsal bilgilere göre önceden oluşturulan sinapslar korunup-geliştiriliyorlar. Kullanılmayan sinaps bağlantıları ise budanıp-kaldırılıyorlar. Bu nedenle sinaps sayısı aylar-yıllar geçtikçe tekrar azaltılıyor. İnsanların beyinlerinde 5-6 yaşlarına kadar çok sayıda sinaps oluşturuluyor. 20 yaşlarına kadar olan sonraki dönemde ise, kişinin çevresiyle etkileşimine bağlı olarak bu sinaps devrelerinin kullanılanları korunuyor, kullanılmayanları budanıyor, kaldırılıyorlar. Yani gereksiz olanlar budanıyorlar. Bu olaya “synaptic pruning” (sinaps budanması) deniyor. Bu nedenle yalnız başlarına bırakılarak, özgürce düşünme ve davranma olanağı içinde gelişen insanlar hayatta daha başarılı olmaktadırlar!
Çocuklarımızın akıl ve mantık sistemlerinin oluşturulmasında ilk 10 yaş çok önemlidir ve insanların temel düşünce ve davranışlarını belirleyen beyin örgütlenmesinin ana hatları bu dönemde gerçekleştirilir. Doğadaki oluşturucu güç sistemi nasıldır, doğadaki düzen ve ahenk nasıl oluşturuluyor, toplum hayatı nedir ve nasıl oluşturulur gibi temel konularda simetri kırılması ve solidifikasyon bu dönemde ana hatlarıyla belirlenir. Yani insanların geleceklerine yönelik senaryo kurma ve fikir üretme yeteneklerinin ana hatları (kendilerini toplumun sahibi mi olarak görecekleri, yoksa toplumun sahipliğini birilerine mi atfedecekleri; doğadaki olayların yönlendirilmesinde kendilerini mi, yoksa bir güç sistemini mi sorumlu düşünecekleri, vs.) beyindeki devrelerde bu dönemde sabitleştirilir ve ondan sonra kişiler hep bu yönlendirmelere göre davranırlar. (Prof.İsmet Gedik)