İnme aniden meydana geliyor ve acil tıbbi müdahale gerektiriyor. Dünya üzerinde her yıl yaklaşık 17 milyon kişi inme geçiriyor. 6 milyon kişi hayatını kaybederken, 5 milyonu da engelli hale gelebiliyor. Erken müdahale inme hasarlarının azaltılmasında hayati rol oynuyor. İnmede ilk 4,5 saat içinde tedaviye başlanması, beyin dokusunun daha fazla zarar görmesini önleyebiliyor, bu da hastanın hayatta kalma şansını ve fonksiyonel iyileşme olasılığını artırıyor. Bu nedenle, inme belirtileri fark edildiğinde vakit kaybetmeden tıbbi yardım almak büyük önem taşıyor. Memorial Şişli Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Dilek Necioğlu Örken, inme ve nedenleri hakkında bilgi verdi.
Bazı inme tiplerinde baş ağrısı önemli bir belirti olabiliyor
İnme, beyin damarlarındaki tıkanmaya veya beyin damarlarındaki yırtılmaya bağlı olarak ya iskemi gelişmesi ya da kanama gelişmesi sonucunda beyinde meydana gelen hasara denir. Bu hasarın beynin neresinde olduğuna göre de klinik bulguları da değişkenlik göstermektedir. İnmenin belirtileri arasında; yüzde bir felç olması, kolda ya da bacakta bir güçsüzlük meydana gelmesi, konuşmada bir bozulma olması, konuşmanın peltek hale gelmesi ya da hiç konuşamama, hiç kelime çıkaramama veya etrafta söyleneni anlamama bulunabilir. Dengesizlik söz konusu olabilir. Görme bulanıklığı, çift görme söz konusu olabilir. Yine kollarda, bacaklarda uyuşmalar görülebilir. Bazı inme tiplerinde baş ağrısı da önemli bir belirti olabilir. Her baş ağrısı inme riski taşımaz ama burada önemli olan baş ağrısının ani başlaması ve kişinin hayatında yaşadığı en şiddetli baş ağrısı olmasıdır. Bu tarz baş ağrılarında mutlaka hastaneye başvurulması gerekmektedir. Bu bulguların inme sonucu oluşabileceği farkındalığını topluma kazandırmak çok önemlidir.
İnme erkeklerde daha sık görülüyor
İnmedeki risk faktörlerini değiştirilebilir ve değiştirilemez olarak ikiye ayrılmaktadır. Yaş, cinsiyet, ırk, kalıtımsal özellikler değiştirilemez faktörlerdir. Örneğin 55 yaşından sonra her 10 yılda inme riski ikiye katlanır. Bunun yanı sıra inme erkeklerde kadınlara göre daha fazla görülmektedir. Değiştirilebilen risk faktörleri arasında en önemli olanlardan biri hipertansiyon yani yüksek tansiyon hastalığıdır.
- Yüksek tansiyon; İskemik inme denilen damar tıkanması ve hemorojik inme denilen beyin kanaması için bir risk faktörüdür. Bu yüzden yüksek tansiyon hastalığının tedavi edilmesi ve yüksek tansiyonun kontrol altında tutulması gerçekten çok önemlidir.
- Bir diğer risk faktörü şeker hastalığıdır. Şeker hastalığı inme riskini neredeyse 6 kat artırabilmektedir. Bu nedenle şeker kontrolü oldukça önemlidir.
- Kalp hastalıkları da inmeye sebep olabilir. Özellikle bir kalp ritim bozukluğu olan atrial fibrilasyon bu hastalıklardan biridir. Atrial fibrilasyon ilerleyen yaşla artan bir ritim bozukluğu hastalığıdır. Bu ritim bozukluğunun gerektiği şekilde tedavi edilmesi inmeyi önleme açısından oldukça önemlidir
- Bir diğer risk faktörü kolesterol yükseklikleridir. Kolesterol yüksekliği damar duvarının yapısını bozarak aynı zamanda orada bir enflamasyona neden olarak inmeye neden olabilmektedir. Bu enflamasyonun tedavi edilmesi, oradaki plakların stabilize edilmesi inmeyi önleme açısından önem arz eder.
- Bu hastalıkların yanı sıra en önemli risk faktörlerinden biri sigaradır. Sigara hem iskemik inme için hem de subaraknoid kanama olarak bilinen anevrizma yırtılmasına bağlı kanamalar için oldukça ciddi bir risk faktörüdür. Yine ağır alkol tüketimi de inme için risk oluşturmaktadır.
- Yaşam tarzı da inme için risk oluşturan etkenler arasında yer almaktadır. Bunların içerisinde hareketsiz yaşam, fazla kilolar, tüketilen hazır ve işlenmiş besinler de bulunmaktadır.
İnmede ilk 4,5 saat hayati önem taşıyor
İlk 4,5 saat içinde yapılan ilaç tedavileri başarılı sonuçlar verebilmektedir. Bu nedenle yüzde, kolda, bacakta bir güçsüzlük olması, konuşmada bir bozulma olması, dengede bir bozulma olması, görmede bir bozulma olması gibi belirtiler görüldüğü anda hiç vakit kaybetmeden 112 ambulans sisteminin aranması gerekmektedir. Hasta yakınlarının hastayı kendi olanakları ile hastaneye götürmesi hiçbir şekilde önerilememektedir. Hastanın hastaneye mutlaka 112 ile taşıması gerekir. Bunun en önemli nedeni akut inme tedavilerinin her merkezde yapılamamasıdır. Dolayısıyla 112, hastaları inme tedavisi yapılan merkezlere ve hastanelere götürmektedir. 112 ambulans sistemi ayrıca hastayı götüreceği merkezi de inme hastasının getirileceği yönünde önceden bilgilendirmektedir. Oradaki ekip ona göre hazırlık yapmaktadır.
Tedaviler zamanında yapıldığında kişi hayatına sağlıklı bir şekilde devam edebiliyor
İlk 4,5 saat içerisinde inmenin ilaçla tedavisi yapılabilir ve hastaların neredeyse 3’te 1 hiçbir şey olmamış gibi düzelebilmektedir. Bunun yanı sıra son zamanlarda geliştirilen anjiyo yöntemiyle tıkanan damardaki pıhtı çekilerek tıkanan damarı açan tedaviler söz konusudur. Bu tedaviler de neredeyse 6-8 saate kadar yapılabilmektedir. Bu tedavilerin hepsi gerçekten hem hayat kurtarıcı hem de inmenin yol açtığı hasarı azaltan, kişilerin hayatlarına sağlıklı bir şekilde dönmelerini sağlayan tedavilerdir.