Kız çocukları 48 kiloya ulaştığında, vücut yağ oranı %17 civarına geldiğinde ergenliğe girebiliyor. Kız çocuklarında kilo ve vücut kitle indeksi arttıkça, ergenliğe girme yaşı da düşüyor.
Şeker Bayramı olarak bilinen Ramazan Bayramının yaklaştığı bu günlerde bayram sofralarımızı süsleyen, birbirinden farklı tatlı ve yemeklerin hazırlıkları sürüyor. Bayramlarda ve her öğün sofralarımızda yemek yeme alışkanlıklarımıza dikkat çeken Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Kaplan Baha Temizgönül çocuklarda aşırı şişmanlığın arttığını söyledi ve yapılması gerekenleri anlattı. Şeker tüketiminin ve sağlıksız beslenmenin sonucu oluşan aşırı şişmanlığın çocuklarda erken ergenlik nedeni olduğu belirterek, erken ergenliğin yaş ile değil, kilo ile bağlantısını vurguladı.
Ergenliğin; büyüme ve gelişme; fiziksel olgunluk, genetik yapı, hormonlar, çevresel şartlar, sosyoekonomik durum, kültür ve gelenekler gibi çeşitli unsurların etkisinde meydana gelen bir süreç olduğunu söyleyen Op. Dr. Kaplan Baha Temizgönül şöyle konuştu; “Günümüzde yüksek kalorili gıdaların devamlı olarak alınması, aşırı beslenmeyle birlikte tek taraflı gıda tüketimi, yanlış beslenme alışkanlığı olarak çocuklarda obezite gelişimini tetiklemektedir. Ergenlik çağına yakın olan obez çocuklarda, hiperandrojenemi dediğimiz kadınlarda erkeklik hormonun artışı, insülin yüksekliği görülür. Bu da hormonal düzensizliklere işaret eder. Erken ergenlik; genetik yapı, sosyoekonomik durum ve genel sağlık durumu gibi birçok değişkenden etkilenir. Çok çarpıcı bilgi olarak vurgulamak isterim ki; kız çocukları 48 kiloya ulaştıklarında ve vücut yağ oranı %17 civarına geldiğinde, ergenliğe girmektedirler. Kız çocuklarında kilo ve vücut kitle indeksi arttıkça ergenliğe girme yaşı da düşmektedir. Bu bulgular ışığında şunu net olarak söyleyebiliriz; obezitenin kızlarda erken ergenliğe sebep olduğu kanıtlanmıştır. Sanılanın aksine çocuklar kilolu oldukları zaman boy atıp, uzamazlar. Örnekte görüldüğü gibi kız çocukları 48 kiloya geldiklerinde ergenliğe girebiliyorlar. Böylece kemiklerin uzama plağı dediğimiz boy uzamasından sorumlu kısmı kemikleşerek kapanıyor ve boy uzaması yavaşlıyor. Bu da şunu gösteriyor; kız çocukları obez olmadığı müddetçe, erişkinlikteki boyları akranlarına göre daha uzun olabilecektir.”
Bayram sofralarında ve her öğün obeziteyi önlemek için geliştirilecek alışkanlıklar:
Tükettiğimiz gıdaların sindirimi sanılanın aksine midede değil ağızda başlamakta. Aslında gıdaları ağzımızda uzun süre çiğneyerek sadece yumuşatmakla kalmayız, tükürükteki sindirim kolaylaştırıcı enzimlerle, gıdanın mideye geçmeden önce sindirime hazır hale gelmesi sağlanır.
Gıdaların sindirimi için gereken enzimlerin salgılanma süreci beyinde başlar. Bu süreç gıdayı gördüğünüz an başlar ve çiğnediğiniz müddetçe devam eder. Yani kısaca ne kadar çok çiğnersek o kadar rahat sindirilir.
Kişilerin yeme süreleri uzadıkça, yedikleri miktar azalır.
Öğünlerimize yaklaşık 30 dakika zaman ayırılmalıdır.
Porsiyonları küçültmeyi deneyelim.
Tabak boşalınca hemen doldurmayalım.
Yerken, lokmalar arasında çatalı kenara bırakalım, tokluk hissinin daha rahat hissedildiğini görebiliriz.
Televizyon ya da bilgisayar karşısında gıda tüketme alışkanlığı hem çiğneme sıklığını azaltır, hem de reflüyü ve obeziteyi arttırır.
Topluca yenilen yemeklerde, mümkün olduğunca grubun en geç bitireni olmaya çalışın,
Damak tadı için baharatlı ve çıtır yiyecekler daha çok tercih edildiği için çocuklara cips yerine limonlu marul verebilir.
Çocuklarda gıda yoluyla ödüllendirmeler kaçınmak gerekir. ‘ Odanı toplarsan, dondurma yiyebilirsin.’ Bu örnekte olduğu gibi kurulan cümleler çocuklarda yemek ile ödül arasında bir psikolojik bağ oluşabilir.