Eğitim sistemlerinin temel amacı o ülkenin nitelikli insan gücünü yetiştirmek ve yurttaşlarına vatandaşlık eğitimini vermektir. Bunu gerçekleştirebilmek için her eğitim sistemi, yetiştireceği insan modelini, sahip olduğu eğitim felsefesi ve insan gücü politikası ışığında tespit ederek eğitim etkinliklerini bu amaca göre düzenlemektedir. Temel toplumsal kurumlardan birisi olan eğitim, bütün toplumların temel sorunlarının başında yer almaktadır. Bu temel sorunun ana öznesi de hiç kuşkusuz öğretmenlerdir.
Öğretmenler yararlı, kapsamlı ve derin bilgi sahibidir. Öğretmenler demokrasiyi, insan haklarını, temel hak ve özgürlükleri, seçme ve seçilme hakkı gibi konuların önemini ve değerini ortaya koyarlar. Öğretmenler adil olmayı, iyilik yapmayı, hak yememeyi, yalan söylememeyi, kandırmamayı anlatırlar. Daha kıvamında, becerikli bir insan, daha iyi bir vatandaş yetiştirmeye çalışırlar. Gönlündeki kutsal ateşle yanıp tutuşan öğretmenler için başarısızlık diye bir şey söz konusu değildir. Her koşulda çevrelerini aydınlatmayı hayatlarının temel hareket noktası olarak görürler.
Öğretmenler insanlık alemine katkıları nedeniyle tarih boyunca bütün toplumlarda saygı görmüşlerdir. Öğretmenler efsanelere, masallara, türkülere konu olmuşlardır. Hatırlayınız Fatih’in hocası Akşemseddin’ i, Büyük İskender’in hocası Aristo’yu. Bu isimler öğretmenlerin hem doğuda hem batıdaki saygınlığına en güzel örnektir. Onlardan öğrenilen küçük bir bilgi kırıntısı veya bir beceri öğrencilerinin hayatının akışını değiştirmiştir. Bazı bilgi ve becerilerin maddi karşılığı yoktur, öğretmene verilen maaş ile öğrenciye kazandırılan bilgi ve becerinin bedeli ödenemez. İnsanlık erdemine sahip olan kişi öğretmene minnettar kalır. Minnetini dile getirmekten, saygısını belirtmekten kaçınmaz.
Öğretmenlik vahşet ve zorbalığın karşısında, çağdaş uygarlığın yanında duran bir meslektir. Öğretmen, görgüyü, nezaketi, sevgiyi, saygıyı anlatır. İnsanlığın ortak değeri olan bilimi, sanatı, felsefeyi ve ahlaki değerleri anlatır. Öğrencilerini bunlarla donatmaya çalışırlar. İnsan ilişkilerinde adalet, incelik ve zarafeti öğretirler. Öğretmenler, ister okulda olsun ister sokakta olsun her zaman ve her koşulda, içinden çıktığı ulusun fikir ve manevi eğitimini geliştirmek için çaba sarf ederler. Öğretmenler hırsızlığı, zalimliği, yalan dolanı öğretmezler.
Öğretmenliğin yüksek erdemlerini içine sindirmişlerin yanında geri kalmış ve meslek etiğine sahip olmayanlar yok mu? Elbette her meslekte olduğu gibi var. Onlar o kadar az ki, söylemeye ve anlatmaya değmezler. Bu kişilerin öğretmenlik mesleğini küçük düşürmeye güçleri yetmez. İnsanımız zaten bu tür meslek erozyonuna uğramışlara itibar da etmez. İşinin uzmanı öğretmenleri bilirler ve saygı duyarlar. Çünkü öğretmene saygı bir ulusun geçmişine ve geleceğine saygıdır.
Bazen çevrede konuşulur hatta görsel ve yazılı basına yansır ki okullarda en çok yaşanan disiplin olayları sıralamasında ”öğretmene saygısızlık ve hakaret” ilk sırada yer alıyor. Bu tür olumsuz davranışlar bazen velilerde de görülmektedir. Çeşitli biçimlerde aşağılanan, dövülen, vurulan, dağa kaçırılan, rehin alınan, şehit edilen öğretmenlerimiz var. Öğretmenlik mesleğine madem kutsallık payesi veriliyor, o zaman herkes gerekli saygıyı göstermesini de bilmelidir. Toplumun her kesimi öğretmene sevgiyle ve anlayışla yaklaşmalıdır.
İnsanlığa iyiyi, doğruyu ve güzeli öğretmek için çırpınırken itilip, kakılan, horlanan öğretmenler saygıyı fazlasıyla hak ediyor. Daha güzel bir dünya için cehalete karşı mücadele eden, elinde silah yerine sadece kalem ve tebeşirden başka bir şeyi olmayan öğretmenlerimize karşı vahşet uygulayan o zorbaları insanlık adına kınıyorum. Gelişme, ilerleme, aydınlanma adına öğretmenlere saygı lütfen!