Gaziantep’teki bir fen ve teknoloji lisesi, 9. sınıftan itibaren öğrencilerine verdiği eğitim ve sunduğu imkanlarla tıp fakültelerini aratmıyor.
Gelişmiş bir genetik laboratuvarına sahip olan okulda verilen genetik dersinde, DNA’dan ELISA ve PCR’ye kadar pek çok testi yapabilen öğrenciler, akademik çalışmalarda çok önemli olan makale ve proje yazma, patent alma gibi süreçleri de öğreniyor.
Özel Sanko Okullarında genetik derslerine giren öğretmen Özgür Güner, yaptığı açıklamada, öğrencilere 9. sınıftan itibaren genetik dersi vermeye başladıklarını söyledi.
Derslerde öğrencilere mikropipetlemeyi öğrettiklerini, küçük cihazların çalışmasıyla ilgili bilgiler verdiklerini, ardından DNA ve RNA’ya ilişkin bilgiler öğrettiklerini anlatan Güner, yurt dışından gelen veya kendi hazırladıkları kitlerle deneyler yaptıklarını belirtti.
“DNA’yı çoğaltmayı, klonlamayı, bunların mantığını öğretiyoruz”
Güner, çoğunlukla tıp fakültesi düzeyindeki deneyleri öğrencilerin sıkılmaması için belli bir senaryo eşliğinde gerçekleştirdiklerini dile getirerek, şunları kaydetti:
“Öğrencilerimiz burada genelde babalık, ELISA ve PCR testlerinin çalışma mantığını ve nasıl yapıldığını öğreniyorlar. Onun yanı sıra ileri teknolojik laboratuvar cihazlarını kullanmayı öğretiyorlar. DNA’yı çoğaltmayı, klonlamayı, bunların mantığını öğretiyoruz. Tüm bunları yaparken çocuklar sıkılmasın diye senaryolaştırıyoruz. Bazen adli tıbbın alanına giriyoruz. DNA’lardan, parmak izlerinden, ayakkabı izlerinden suçlu aramaya başlıyorlar. Bazen tıp fakültelerindeki derslerle ilgili çalışmalar yapıyoruz. Akademik çalışmalarda çok önemli olan makale yazma, proje yazma, patent alma süreçleriyle ilgili çalışmalarımız oluyor. Aslında bu derslerimiz üniversiteye yönelik, üniversitede farkındalık yaratacak şeyler.”
“Üniversite düzeyinde yapılabilecek deneyler”
Öğrencilerinin üniversiteye girdiğinde ön planda olmalarını istediklerine ve buna yönelik eğitimler verdiklerine işaret eden Güner, “Bu deneyler, üniversite düzeyinde yapılabilecek deneyler. Hem akademik yönden hem de uygulama yönünden çocuklarımızı geleceğe bu şekilde hazırlıyoruz.” dedi.
Güner, genetik laboratuvarlarının geniş imkanlara sahip olduğuna dikkati çekerek, öğrencilerin fizik, kimya, biyoloji ve genetik gibi disiplinler arası çalışmaları bu derste görebildiklerini vurguladı.
Öğrencilerini mühendislik ve tıp ile bunların alt dallarına özendirdiklerini dile getiren Güner, “Sadece ‘Tıp doktoru olacağım’ şeklinde bir kavram oluşturmak istemiyoruz kafalarında. Doktorluğun araştırmacı yönünü, akademik çalışmalarını, farklı alanlarının olduğunu da gösteriyoruz ve çocuklarımız birçok lisedeki yaşıtlarına göre daha bilinçli oluyorlar.” diye konuştu.
9. sınıf öğrencisi Can Emir Bora da küçük yaşlardan itibaren doktor olmanın hayalini kurduğunu, gelecekte de genetik alanında çalışmalar yapmak istediğini belirterek, “Burada diğer öğrencilere göre daha avantajlı olduğumu düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
Eylül Çabuk ise 9. sınıf öğrencisi olduğunu, önceden psikolog olmak istediğini ancak genetik derslerine girdikten sonra, genetik mühendisi olmaya karar verdiğini vurguladı.