Milli Eğitim Bakanı Selçuk, “Yönetici eğitimi ve yöneticilerin atanmasına ilişkin hususlar konusunda geçen hafta bir yönetmelik çıktı. Bu doğrultuda nisan ayında yöneticilik sınavı yapılacak.” dedi.
Karne notunun önemli olduğunu ancak çocuk için “karnesi iyiyse iyidir, kötüyse kötüdür” denkleminin kurulmaması gerektiğini dile getiren Selçuk, hayata dokunmayan bir çocuğun bütünsel anlamda gelişmeyeceğini kaydetti.
Çocuğun “ders çalış” baskısıyla karşı karşıya bırakılmaması gerektiğini vurgulayan Selçuk, şöyle devam etti:
“Bastırdığınız bir şey başka bir taraftan olumsuz bir şey olarak tekrar çıkacak. Çocuk bu süre zarfında hayatı tanımak ve sosyalleşmek, kendi ilgi ve ihtiyaçları doğrultusunda derinlik kazanmak gibi bir çabanın içerisindeyse asıl eğitim bu. Çocuk orada derinleşirse sabrı, dirayeti, azmi artar. Hayatta lazım olan enerjiyi biriktirir. Kendisine anlamsız gelen konularla zorunlu olarak yapması istenen şeylerle uğraştığında yaptığı iş daha da anlamsız hale gelmeye başlar ve okul açılmadan soğur. Çocuğun sosyal alanda gelişmemesi karnesi ne kadar iyi olursa olsun onun hayat başarısına hizmet etmiyor.”
Selçuk, kilit faaliyetin kitap okumak olduğunu belirterek, kitap okuyan çocukların her zaman yaşamda fark attığını kaydetti.
“İşe yarayan somut çözümler üretmemiz gerekiyor”
Bakan Selçuk, 2023 Eğitim Vizyonu’nun 3 yıllık bir eğitim sürecinde ele alınacağını ifade etti. Altyapının 3 senede bir döngüye girebileceğini dile getiren Selçuk, çalışmalarının bir takviminin bulunduğunu söyledi.
Selçuk, vizyon kapsamında, en çok vurgulanan hususların dijital ve organizasyonel altyapının inşası ve mesleki teknik eğitim olduğunu bildirdi.
Mesleki teknik eğitimin çok önemli bir mesele olduğuna işaret eden Selçuk, ” Eğer biz mesleki teknik eğitimi bir yola koymazsak bu sefer toplumdaki gelir dağılımındaki eşitlikler, eşitsizlikler ya da toplumdaki rol ve görevlere dair bazı problemler daha da büyüyecek. Herkes yüksek öğretim mezunu olmak gibi bir hedefe kilitlenecek ki şu anda öyle zaten. Bunun önüne geçebilmek için insanlara sahici, işe yarayan birtakım somut çözümler üretmemiz gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.
“Türkçenin söz varlığına ilişkin bir çalışma yapıyoruz”
Öğretmen eğitimine de önem verdiklerini kaydeden Selçuk, “Öğretmen ve yönetici eğitimi olmazsa olmaz dediğimiz şeyler. Yönetici eğitimi ve yöneticilerin atanmasına ilişkin hususlar konusunda geçen hafta bir yönetmelik çıktı. Bunun doğrultuda nisan ayında bir yöneticilik sınavı yapılacak. Güzel ve nitelikli bir sınav, ÖSYM tarafından gerçekleştirilecek.” dedi.
Selçuk, Türkiye’de kelime ve söz varlığının bütünsel olarak bir çalışmasının olmadığını, Türkçe’nin söz varlığına ilişkin bir çalışma yapıldığını anlatarak, bunun tarihi bir önem taşıdığını, 1 yıl içinde bu konuda mesafe alacaklarını umut ettiğini kaydetti.
“Ders sayıları kesinlikle azaltılacak, alan seçimi daha aşağı inecek”
Milli Eğitim Bakanı Selçuk, ders sayılarına ilişkin birkaç aydır değişik taslaklar üzerinde çalıştıklarını belirterek, hatta bazı yerlerde bu konuya ilişkin yayımlanan bilgilerin geçerli olmadığını vurguladı. Selçuk, “Önümüzdeki 1-2 ay içerisinde ortaöğretimde ders sayıları, derslerin nitelikleri gibi konularda bir resmi açıklama yapacağız, lansman gibi bir çalışma yapacağız.” diye konuştu.
Zorunlu eğitim sürecine ilişkin açıklamalarda bulunan Selçuk, şunları kaydetti:
“Bir çocuğun 15-16 dersi alması, anlaması, derinleştirmesi ve içselleştirmesi asla mümkün değil. Sınıfta kalmanın hemen hemen hiç mümkün olmadığı bir ortamda, öğrenci diyor ki ‘Siz ne yaparsanız yapın, ben zaten geçeceğim’ diyor. O zaman da 4 işlemi bilmeden lise bitirilebiliyor ve çocuklar üniversitede zayıf olmaya başlıyorlar.
Biz de belki 5-6 ders yapamayız şu anda çünkü her branş ‘Bizim dersimiz çok önemli, asla bundan vazgeçmeyin’ diyor. Bunu yaparken, bilimsel gereklilikler mi, çocukların gerçekten ihtiyaçları mı, hayatın bizden bekledikleri mi diye bakmamız gerekirken, ‘sadece bizim branştan daha fazla ders olsun’ beklentisi var. Biz, burada orta yol bulup, çocukların menfaatini, Türkiye’nin iktisadi menfaatini dikkate alarak bir yol almak istiyoruz.
Ders sayıları kesinlikle azaltılacak, alan seçimi daha aşağı inecek. Şu an 15-16 ders var liselerde. Çok net bir şey söylemeyeyim şu anda ama oldukça düşecek. Mart içinde açıklayacağız.”
“Bu, önümüzdeki sezondan itibaren uygulamaya geçecek mi?” sorusuna Selçuk, “Geçecek” yanıtını verdi. Selçuk, tasarım beceri atölyeleri kuracaklarını ve Şubat ayında pilot uygulamaya başlanacağını da bildirdi.
Selçuk, iyi bir Milli Eğitim Bakanının özellikle gelecek için çalışacağına işaret ederek, bu dönemde de birçok somut projeyi açıklayacaklarını söyledi. Her ay bir proje açıklayacaklarını belirten Selçuk, “Ocak’ta açıklayacağız, şubat, mart, nisan, mayıs, haziranda her ay somut büyük bir projeyi açıklayacağız.” dedi.
“Müfredatın değişmesi tek başına etkili değil”
Müfredatla ilgili çalışmalar hakkında da açıklamalarda bulunan Selçuk, müfredatın değişmesinin kendi başına çok etkili olmayacağını söyledi. Selçuk, “Müfredat değişti, artık sistem değişiyor” gibi önermelerden vazgeçilmesi gerektiğini ifade etti.
Mesleki teknik eğitim müfredatını bütünsel ölçekte sessizce değiştirdiklerini ve bu sene uygulamaya başlanacağını dile getiren Selçuk, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Genel müfredat için, bizim yeterli bir hazır olmaksızın bir çalışma yapıp, halihazırdaki öğrencilerin de huzurunu bozacak, ‘Bu sene yine değişti, bu benim müktesep hakkımdı niye değiştiriyorsunuz…’ Bunu yapmayacağız. İlk defa Türkiye’de şöyle bir şey olacak, bir müfredat değişmeden önce öğretmen eğitimi tamamlanacak.”
Performans sistemini çok benimsemediğini ifade eden Selçuk, “Anne babaların performansına bakmıyoruz, öğretmenlerin performansına bakmıyoruz, sadece çocuklarınkini ölçüyoruz. Bu anlamda, öğretmenin belirli notlar üzerinden performansına dayalı bir sistem kurmak, şu an için gerekli şartlar hazırlanmadan yapılacak bir şey değil bence.” değerlendirmesinde bulundu.
“Pedagojik formasyon kalkacak”
Pedagojik formasyona ilişkin de bilgi veren Selçuk, “Pedagojik formasyon kalkacak. Bu kalktığı için biz sadece atamasını yaptığımız öğretmenlere formasyon vereceğiz.” dedi.
Yeni öğretmen ataması olup olmayacağına ilişkin de Selçuk, bunun tamamen Milli Eğitim Bakanlığının verdiği bir karar olmadığını, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile teknik çalışmaları sürdürdüklerini anlattı. Selçuk, “Bu konuyla ilgili Hükümetimizin ve Maliye Bakanlığımızın teknik çalışmaları bitmek üzere, çok kısa sürede bir açıklama yapılacak. Rakam şu anda belli değil.” diye konuştu.
Selçuk, Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamında yapılan sınava ilişkin de şu bilgileri verdi:
“Ben, sınavın adını ya da sistemini değiştirmenin, eğitimin bütünsel olarak sistemini değiştirmek anlamına gelmediğini düşünüyorum. Bizim bu sene değişiklik yapma ihtiyacımız yok, asıl hedef o değil. Biz sadece önceden söz verdiğimiz gibi çocuklarımıza sürpriz yapmayacağız. Biz bunun bu şekilde yürüyeceğini, fakat uygulamada aksaklıklar olduğunu, yerleştirmeye esas olan bazı kriterlerde bazı sıkıntılar olduğunu ve bunların tümüyle düzenleneceğini ve çok rahat bir yerleştirme olabileceğini söylüyoruz. Yoksa, ‘LGS sil baştan’ gibi böyle bir şey kesinlikle yok. Aileler, çocuklarımız rahat olsun.”
Bakan Selçuk, ayrıca sınavla öğrenci alan okulların sayısının düşeceğini belirterek, imkanı zayıf olan okulların imkanlarının geliştirilerek aradaki farkın da azaltılacağını bildirdi.