Mustafa Kemal Atatürk gençliğin her zaman kendine güvenini ve bir gün onlara bırakılacak yüksek görevleri gerçekleştirebilecek kudret ve yetenekleri güçlendirmek için yapılması gerekenleri iyi bilen ve bulup uygulayan bir kişiydi.
Gençliğe güvenen ve inanan Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’ni kurduktan ve büyük inkılaplarını başardıktan sonra, millî mücadeleyi başlatmak üzere, Samsun’da Anadolu topraklarına ayak bastığı 19 Mayıs 1919 gününü, gençliğe “Gençlik ve Spor Bayramı” olarak armağan etmiştir.
Samsun’dan Havza’ya geçerken kendisinin de coşkuyla söylediği “Dağ Başını Duman Almış” marşını ise “Gençlik Marşı” olarak ilan etmiştir. Zaten Millî Mücadele’ye destek veren Türk gençliği, yaptığı işlerle, gösterdiği fedakarlıkla, çağdaş düşüncesiyle, böylesine görkemli bir bayramı ve anlamlı bir marşı hak etmiştir.
Mustafa Kemal Atatürk 1927 yılında Cumhuriyet Halk Partisi kurultayında, 6 gün içinde, 36 saat süre ile Büyük Nutkunu okumuştur. Burada Millî Mücadele Destanının askeri, siyasi ve diğer bütün yönlerini belgelerle ortaya koymuştur. Büyük bir imparatorluğun nasıl çöktüğünü, onun enkazından genç Türkiye Cumhuriyeti’nin nasıl doğduğunu anlatmış ve Türk İnkılabıyla çağdaşlaşma hareketinin amaçlarını açıklamıştır. Nutuk’ta: “Bugün ulaşmış olduğumuz sonuç, asırlardan beri çekilen millî uyanışı ve bu aziz vatanın, her köşesini sulayan kanların bedelidir. Bu neticeyi Türk gençliğine armağan olarak emanet ediyorum.” demiştir.
Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması, asırlardan beri çekilen millî felaketlere karşı bir uyanışın, büyük bir mücadelenin, aziz vatanımızın her köşesinin şehitlerimizin kutsal kanlarıyla sulanmasının bedeli olduğunu ve bu neticeyi de Türk gençliğine armağan olarak emanet ettiğini bildirmiştir.
Bu sözlerin devamında ve Büyük Nutuk’un sonunda ise, Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk Gençliği’ne Hitabesi yer almaktadır. Burada Millî Mücadele ile elde edilen bağımsızlık, bu bağımsızlığın simgesi olan Türkiye Cumhuriyeti’ni korumak ve savunmak şerefi ile sorumluluğu Türk gençliğine bırakılmıştır. Atatürk, Türk gençliğine hitap ederek düşüncelerini şu anlamlı sözlerle dile getirmiştir. “Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen Türk istiklalini, Türk Cumhuriyeti’ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.’’
Sonuç olarak; Mustafa Kemal Atatürk, gençleri bu sorumluluğu üstlenecek yapıda görmüş ve gençlere bugünler kadar yarınları düşünmelerini ve sürekli gelişmelerini önermiştir. Bu görüşlerini; “Biz her şeyi gençliğe bırakacağız, o gençlik ki hiçbir şeyi unutmayacaktır, gelecek umudunun ışıklı çiçekleri onlardır” sözcüklerle ifade etmiştir.