YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ AŞI GELİŞTİRME ÇALIŞMASI PRE-KLİNİK AŞAMA ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR
Mevcut tekniklerden farklı olarak Covid-19’a karşı bağışıklık sağlayacak sentez bir formülasyon üzerine yürütülen çalışmada, hayvan deneylerinin ilk sonuçları bekleniyor.
Yıldız Teknik Üniversitesi, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) desteğiyle bir yıldır yürütülen Covid-19 Aşı çalışmasındaki son durumu, üniversitede düzenlenen bir toplantı ile duyurdu.
Ülkemizde farklı kurumların desteğiyle 17 yerli aşı çalışması yürütülüyor. TÜSEB tarafından desteklenen, aşı geliştirme çalışmalarından biri olan Yıldız Teknik Üniversitesi’nin aşı geliştirme projesi, pre-klinik (klinik öncesi) aşamaya gelen 13 çalışma arasında yer alıyor. Ülkemizde 4 farklı merkezde ise klinik çalışmalar devam ediyor.
Geçen yıl Haziran ayında Yıldız Teknik Üniversitesi yürütücülüğünde, Marmara Üniversitesi ve Altınbaş Üniversitesi’nden araştırmacıların da bulunduğu yaklaşık 30 kişilik bir ekiple başlatılan çalışmada, hayvan deneylerinin yapıldığı pre-klinik çalışmaların sonuçları bekleniyor.
Proje kapsamında, SARS-CoV-2 virüsüne karşı etkin olacağı düşünülen peptid ve rekombinant protein temelli aşı formülasyonları geliştiriliyor ve etkinlikleri inceleniyor.
“Elde edilecek bilgi birikimi üniversitemiz adına çok değerli”
Toplantıda bir konuşma yapan Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer YILMAZ, “Üniversitemiz, insanlığın karşılaştığı bir probleme çözüm bulmak için bir çalışma yürütüyor. Bir yıldır süren bu çalışmayı heyecanla takip ediyorum. Çok iyi bir hızda ilerliyoruz. Bu konuda çalışan sayılı kurumlardan biri olmak bizi gururlandırıyor. Yıldız Teknik Üniversitesi, 110 yıllık bir okul ve tarihi boyunca hep ülkemizin kalkınmasına destek olmuştur. Böyle bir misyonumuz var. Burada elde edilecek birikim ve bilimsel çalışmalar, ekip ruhu bu anlamda çok değerli. Bu çalışmada bugünün sonucunu değil, gelecek on yıllara etki edecek sonuçları önemli buluyorum. Burada oluşacak yetenek ve yetkinlik, hem YTÜ’ye hem ülkemizin biyoteknoloji alanına büyük bir katkı sunacak ve yeni projeler için bizi motive edecek. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.
“Laboratuvar ortamında başarı sağladık”
Projenin yürütücüsü Doç. Dr. Serap ACAR DERMAN ise bugüne kadar yaptıkları çalışmalarla ilgili şu bilgileri paylaştı:
“TÜSEB destekli projemize kısaca aşı geliştirme projesi diyoruz ancak arkasında ciddi bir bilgi birikimi bırakacak kapsamlı bir çalışma var aslında. Çalışmada, virüsün konakçı hücreye giriş yapmak için kullandığı Spike proteinlerinin üretimi, mevcut virüs varyantlarına dayalı antijenik peptidlerin bilgisayar destekli tasarımı ve mikrodalga destekli sentezi, spike proteinlerin rekombinant üretimi, üretilen protein ve peptidleri içeren aşı formülasyonlarının geliştirilmesi, laboratuvar ortamında ve canlı üzerinde bağışıklık yanıtı oluşturma potansiyellerinin değerlendirilmesi ve virüs kaynaklı enfeksiyona karşı koruyucu etkinliklerinin tespit edilmesi amaçlanmaktadır. Proje kapsamında, rekombinant proteinlerin ve antijenik peptidlerin yüksek saflıkta üretimleri ile bunların çeşitli yardımcı maddelerle laboratuvar ortamında bağışıklığa etkilerinin incelenmesi başarıyla gerçekleştirilmiştir. 25 Mayıs 2021 tarihi itibariyle deney hayvanları üzerinde çalışmalar başlatılmıştır.”
“İlk verileri Temmuz ayı ortalarına doğru alırız”
Dünya Sağlık Örgütü’nün 11 Haziran 2021 tarihli listesinde klinik aşamaya geçen 102, pre-klinik aşamada ise 185 adet aşı çalışması bulunduğunu belirten Doç. Dr. Serap ACAR DERMAN sözlerine şöyle devam etti:
“İnaktif, mRNA, viral vektör ve antijenik proteine dayalı çeşitli aşı çalışmaları sürüyor. Bizim projemiz diğerlerinden farklı olarak, hem rekombinant protein hem de antijenik peptid çalışmalarını eş zamanlı olarak içeren formülasyonlardan oluşuyor. 0 ve 28. gün olmak üzere iki doz aşılamayı hedefliyoruz. Şu anda formülasyonları uyguladığımız deney hayvanlarında antikor yanıtının oluşmasını bekliyoruz. Temmuz ayı ortalarına doğru bu yanıtları almış oluruz” dedi.
Süreçle ilgili önemli kriterlerin de yerine getirilmesi gerektiğini hatırlatan Doç. Dr. Serap ACAR DERMAN, “Belirli prosedürlere göre ilerlemek zorundayız. Bilimsel çalışmalar tamamlandıktan sonra, GMP üretim ve klinik çalışmalar gerçekleştirilecek. Burada da üniversite – özel sektör iş birliği söz konusu olacak.” dedi.
-Proje Ekibi
Yıldız Teknik Üniversitesi adına Doç. Dr. Serap ACAR DERMAN yürütücülüğünde, Marmara ve Altınbaş Üniversitelerinden araştırmacıların da bulunduğu proje ekibinde; Yıldız Teknik Üniversitesi Biyomühendislik ve Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümlerinde görev alan Prof. Dr. Hamza MÜSLÜMANOĞLU, Prof. Dr. Dilek BALIK, Doç. Dr. Tülin ÖZBEK ARASOĞLU, Doç. Dr. Emrah Şefik ABAMOR, Doç. Dr. Murat TOPUZOĞULLARI, Dr. Öğr. Üyesi Şenay VURAL KORKUT, Öğr. Gör. Dr. Munise YURTSEVEN, Dr. Burcu UÇAR ACAR, Dr. Tayfun ACAR, Öğr. Gör. Dr. Pelin PELİT ARAYICI ve Marmara Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üy. Özal MUTLU, Altınbaş Üniversitesi’nden Dr. Öğr.Üy. Oğuz ATA, Arş. Gör. Osman M. UĞUREL ile doktora/yüksek lisans öğrencileri yer almaktadır.