Biyomedikal mühendisliği sağlıkta yeni çözümler için umut vadediyor
Parkinson, MS ve Alzheimer gibi nörodejeneratif hastalıkların teşhisinde ve yönetim süresince biyomedikal mühendisliğinin önemli rolü ve katkıları bulunuyor. İstanbul Atlas Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Biyomedikal Mühendisliği Bölümü (İngilizce) Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Dilek Betül Sarıdede, bu alanda yürütülen çalışmalar sayesinde gelecekte bu tür hastalıkların teşhisi ve yönetilmesinde yeni çözümlerin üretileceğini söyledi.
İstanbul Atlas Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Biyomedikal Mühendisliği Bölümü (İngilizce) Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Dilek Betül Sarıdede, biyomedikal mühendisliğinin nörodejeneratif hastalıkların teşhis ve tedavi sürecindeki katkılarına ilişkin değerlendirmede bulundu.
Hastalıkların erken tanı ve takibini sağlıyor
Parkinson, Multipl Skleroz (MS), Alzheimer gibi nörodejeneratif hastalıkların teşhisinde ve yönetiminde biyomedikal mühendisliğinin önemli katkıları olduğunu belirten Sarıdede, “Bu katkıların en önemlisi, hastalıkların erken tanı ve takibini sağlamaktadır. Farklı biyomedikal cihazlar kullanılarak çeşitli veriler elde edilebilmektedir” dedi.
Beyin dalgaları inceleniyor, beyin görüntüleri elde ediliyor
Biyomedikal cihazların bu tür hastalıkların teşhisindeki önemli rolünü vurgulayan Sarıdede, “Örneğin elektroensefalografi (EEG) cihazlarıyla beyin dalgaları incelenebilir ve manyetik rezonans (MR) görüntüleme cihazlarıyla yapısal beyin görüntüleri elde edilebilir. Bu hastalıkların tanısının doğruluğunu artırmak için bu veriler kullanılmaktadır” dedi.
Parkinson ve MS’te de yararlanılıyor
Bu hastalıkların yönetim sürecinde de biyomedikal cihazlardan yararlanıldığını ifade eden Sarıdede, “Örneğin, Parkinson hastalığı için kullanılan derin beyin stimülasyonu cihazları, motor semptomları kontrol altına alırken, MS hastalığında MR görüntüleme teknikleri lezyonların tespitinde ve hastalığın ilerleyişinin izlenmesinde kullanılmaktadır” dedi.
Parkinson erken teşhis edilebilir mi?
Erken tanının kritik olduğu bu hastalıklarda, yeni teknikler ve çözümlerin geliştirilmesinin de biyomedikal mühendisliğinin alanına girdiğini kaydeden Sarıdede, “Örneğin doktora çalışmamda, henüz klinikte aktif olarak kullanılmaya başlanmamış bir MR tekniğinden alınan görüntüleme verisinin matematiksel modellemesini yaparak, serebral kan akımı haritaları oluşturulması üzerine çalıştım. Parkinson hastalarında uyguladığımız bu teknikle, sağlıklı kişilere göre serebral kan akımı değişikliği gösteren beyin bölgelerini tespit ederek erken tanı sağlanması amaçlanmıştır” diye konuştu.
Yeni yöntemler üretilmeye devam edilecek
Dr. Öğretim Üyesi Dilek Betül Sarıdede, Biyomedikal Mühendisliği tarafından yapılan bu tür çalışmalar sayesinde bu tür hastalıkların teşhis ve yönetim sürecine ilişkin yeni çözümlerin üretileceğini sözlerine ekledi.