Öğretmenim Dergisi İdealist bir yaklaşımla ve tüm zorluklara karşın yayın hayatını 10 yılı aşkın süredir kesintisiz sürdüren dergimiz, gücünü ilkeli ve tarafsız yayıncılık anlayışından almaktadır.
İLGİLİ YAZILAR
Özel Yetenekli Öğrenciler İçin Geliştirilen Yeni Öğretim Programları Gerek Kapsam Gerek İçerik Olarak Okul Öncesinden Lise Sona Kadar Disiplinler Arası Bağlantılar İçeren, Özel Yetenekli Öğrencilerin Özelliklerine Göre Tasarlanmış Bütüncül Bir Program Olduğu ve Hiçbir Ülkede Bulunmadığı Dünya Bir İlk Olduğu Belirtiliyor.
Özel yetenekli öğrenciler için Millî Eğitim Bakanlığınca (MEB) geliştirilen yeni müfredatın proje koordinatörü Prof. Dr. Uğur Sak, öğretim programlarının dünyada ilk olacağını belirterek, programlarla okul öncesinden itibaren üreten, sorgulayan, yaratıcı bireyler yetiştirmeyi hedeflediklerini bildirdi.
Anadolu Üniversitesi Üstün Yetenekliler Eğitimi Araştırma ve Uygulama Merkezi (ÜYEP) Müdürü Prof. Dr. Uğur Sak, MEB tarafından özel yetenekli öğrencilerin tam zamanlı eğitim gördüğü okullarda uygulanmak üzere okul öncesi dönemden başlayarak ilkokul, ortaokul ve ortaöğretim için hazırlanan 28 adet taslak öğretim programının geliştirilmesine yönelik projenin de koordinatörlüğünü yürütüyor.
Yaklaşık iki yıl süren çalışma sonunda tamamlanan ve Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğünce görüşe açılan taslak öğretim programlarının getirdiği yenilikler hakkında bilgi veren Sak, “Özel yetenekli öğrenciler için geliştirilen yeni öğretim programları gerek kapsam gerek içerik olarak yalnızca Türkiye’de değil dünyada da bir ilktir. Okul öncesinden lise sona kadar disiplinler arası bağlantılar içeren, özel yetenekli öğrencilerin özelliklerine göre tasarlanmış bütüncül bir program hiçbir ülkede bulunmamaktadır.” dedi.
Sak, çalışmanın uluslararası eğitim platformlarında tanıtılması sonucunda bu yönüyle global bir ilgi de göreceğini vurguladı.
Ders programlarının içeriğinin MEB’in öğretim programlarının zenginleştirilmesi ve hızlandırılmasıyla oluşturulduğunu aktaran Sak, “Programların en belirleyici özgünlüğü, içerdiği sorgulayıcı ve yaratıcı düşünme, bilimsel düşünme, disiplinler arası keşif, iyi insan ve iyi akıl bileşenlerinde yatmaktadır. Hedefimiz, özel yetenekli öğrencileri daha ana sınıfından itibaren sorgulayan, araştıran, üreten, liderlik eden bireyler olarak yetiştirmektir. Bu hedeflerin tamamı programlara yansıtılmıştır.” ifadelerini kullandı.
“Okul öncesinde yaratıcılık ve kişilik eğitimi ağırlık kazandı” Sak, her bir ders programının içeriğinin kendine özgü farklılıklar taşıdığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Örneğin, okul öncesi programı diğer programlarla kıyaslandığında yaratıcılık ve kişilik eğitimi yönleriyle ağırlık kazanmaktadır. Bu yaşlarda çocuğa iyi bir kişilik kazandırmak, evrensel değerleri edindirmek ve çocukluk hayal gücünü geliştirerek devam ettirmek okul öncesi programının temel farklılıklarını oluşturmaktadır. Görsel sanatlar, müzik ve beden eğitimi gibi akademik olmayan derslerin programları her özel yetenekli öğrencide bu alanlarda özel yeteneklerin geliştirilmesini hedeflemektedir. Ancak bu dersler her ne kadar akademik olmasalar da akademik derslerle bir şekilde bağlantı kurulmuştur.”
“Bütün dersler hem teorik hem uygulamalı olacak” ÜYEP Müdürü Prof. Dr. Uğur Sak, “Ortaokuldan itibaren başlayan ve lisede de devam eden bilişim teknolojileri ve programlama dersi özel yetenekli öğrencileri daha ortaöğretim yıllarında bilim ve teknoloji dünyasına hazırlamayı hedeflemektedir.” diye konuştu.
Bu dersteki içeriklerle öğrencilerin bilişim teknolojilerini ve programlamayı kullanarak diğer disiplinlerin problemlerini çözmelerinin de amaçlandığını bildiren Sak, “Diğer yandan felsefe dersi bütün lise boyunca özgün içerikle hazırlanarak öğrencilerde iyi insan, iyi akıl, iyi düşünme değerlerini kazandırmayı hedeflemektedir. Felsefe dersi de dahil olmak üzere bütün derslerin yürütülmesi hem teorik hem uygulamalı olacaktır.” dedi. Sak, geliştirilen öğretim programlarının özel yetenekli öğrenciler için açılan özel okullarda okutulabileceğine işaret ederek, “Bu programların bireysel olarak, destek eğitimlerinde veya diğer okul sonrası programlarda okutulması daha az etkili olacaktır. Çünkü programların tamamı birbirleriyle bir şekilde bağlantılı olup, disiplinler arası çalışmaları gerektirmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.
