İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı, “Şu anda 3 milyon 200 bin civarında öğrencimiz yaklaşık 116 bin derslikte eğitim görüyor. Bu eğitim döneminde yaklaşık 6 bin 900 civarında okulumuz eğitim verecek. Yine ilimizde yaklaşık 163 bin öğretmenimiz görev yapıyor. İstanbul’da çok yoğun bir öğretmen eksikliği hissetmiyoruz. Öğretmen ihtiyacımız büyük oranda tamamlandı. Okullarımızın yaklaşık yüzde 75’i normal eğitim yaparken yüzde 25 kadarında da ikili eğitim yapma durumu söz konusu olabilir. Ama hedefimiz mutlaka ikili eğitimi azaltmak ve tamamen normal eğitim yapmak” dedi.
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı, İstanbul’un yeni eğitim-öğretim dönemine hazır olduğunu söyledi. Okulların temizlik, bakım çalışmalarını yakından takip ettiklerini belirten Yazıcı, kitaplarla ilgili organizasyonun tamamlandığını ve öğrencilerin okula başladığında kitaplarını masalarında bulacaklarını anlattı.
İstanbul’un nüfusuyla birçok ülkeden büyük olduğuna dikkati çeken yazıcı, yeni eğitim ve öğretim dönemiyle ilgili şu verileri paylaştı:
“Şu anda 3 milyon 200 bin öğrencimiz, yaklaşık 116 bin derslikte eğitim görüyor. Bu eğitim döneminde yaklaşık 6 bin 900 civarında okulumuz eğitim verecek. Yine ilimizde yaklaşık 163 bin öğretmenimiz görev yapıyor.”
İkili eğitimin azaltılması çalışmalarının İstanbul’da da devam ettiğini belirten Yazıcı, “Bu sene özellikle yerleştirme uygulamamızda öğrencilerimizin taleplerini, istedikleri okul ve türde karşılama noktasında bazı okullarımızda ikili eğitime geçme zarureti doğdu. Bu özellikle Anadolu liselerimizde söz konusu. Okullarımızın yaklaşık yüzde 75’i normal eğitim yaparken, yüzde 25 kadarında da ikili eğitim yapma durumu söz konusu olabilir. Ama özellikle hedefimiz mutlaka ikili eğitimi azaltmak ve tamamen normal eğitim yapmak” diye konuştu.
‘İLİMİZDE CİDDİ BİR ÖĞRETMEN AÇIĞI BULUNMUYOR’
İstanbul’da ortalama sınıf mevcutlarının eski yıllardaki gibi kalabalık olmadığını söyleyen Yazıcı, bölgeye göre değişiklik göstermek kaydıyla ortalama 35-40 kişilik mevcuda sahip olduklarını belirtti.
Öğretmen ihtiyacının ana branşlar bazında karşılanmış vaziyette olduğunu söyleyen Yazıcı, şöyle konuştu:
“Özel eğitim, İngilizce, rehberlik, din kültürü gibi branşlarda öğretmen ihtiyaç oranımız biraz daha yüksek. İstanbul’da bu açığı kapatacak, görev alabilecek öğretmenimiz var. Diğer illerimize ağırlıklı olarak atanmış öğretmenlerle bu ihtiyacın karşılanması gerekiyor. Doğu Anadolu, Güneydoğu ve ülkemizde daha çok öğretmenimizin bulunmasında zorluk yaşanan bölgelere atamalar daha yoğun gerçekleştiriliyor. Yeni atama kararnameleri gelen ve mazeret atamaları süren öğretmenlerimiz de var. İstanbul’da yoğun bir öğretmen eksikliği hissetmiyoruz. Şu anda da yeni atama dönemleriyle eksik branşlarımız da tamamlanacak.”
Levent Yazıcı, okulları depreme karşı yenileme çalışmalarında bugüne kadar çok sayıda okulun yeniden yapıldığını belirterek, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu yaz döneminde 50 okulumuz yıkılıp yeniden yapılıyor. 16 okulumuzda da güçlendirme çalışması tamamlandı ve eğitime hazır vaziyete geldi. Çok yönlü yatırım planları aşama aşama devam edecek. Okul yapımlarımız önümüzdeki sene için de planlandı. Bu hafta ilçe milli eğitim müdürlerimizle bir araya gelerek mevcut okul ve dersliklerimizi en verimli şekilde kullanmak ve bir sonraki yıla projeksiyon oluşturmak için çalıştık. Sonuçları ekim ayının ortasında elde edeceğiz ve bu analiz sonuçlarına göre de bir sonraki yıla dönük düzenlemeler yapacağız.”
KANTİN DENETİMLERİ
Okul kantinlerinde sağlığa uygun gıda satışı yapılıp yapılmadığının daha etkin kontrolü için bakanlığın yayınladığı listelere uyulmasının, binlerce okulun bulunduğu İstanbul’da sadece dış denetimle zor olduğunu söyleyen Yazıcı, bunun herkesin ortak sorumluluğu olduğunu vurguladı. Levent Yazıcı, bu konuda okulların kendi iç mekanizmaları ve öz denetimleriyle çalışması gerektiğini ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bizzat kendi okullarımızın kantin denetim ekipleri var. Ayrıca, il gıda tarım müdürlükleri, milli eğitim müdürlükleri, sağlık ekipleri, belediyelerimizle çok yönlü bir denetim gerçekleştiriliyor. Bununla ilgili olarak hepimiz aynı hassasiyeti paylaşmamız gerekiyor. En başta bizler, okulda velilerimiz, öğrencilerimiz, okul yönetimleri, öğretmenlerimiz, aynı hassasiyeti paylaştıkça aslında çocuklarımız için çok daha sağlıklı bir beslenme ve bir kantin uygulamasının olacağına inanıyorum. Milli Eğitim Bakanlığımızın ana çalışma prensibi vizyonunda da bu var. Biz, hayata hazır, sağlıklı ve mutlu bireyler yetiştirmek istiyoruz. Eminim ki aynı hassasiyeti hepimiz paylaştıkça okul kantinlerimizin hizmet kalitesi çok daha istenilen noktada olacak.”