Yapılan bir araştırmaya göre İstanbul kent merkezinde yaşayan çocukların neredeyse yarısı hayatında hiç sinema görmedi. Yüzde 73’ü ise müze ya da sergi nedir bilmiyor.
İstanbul’da bir vakıf üniversitesi 6-11 yaş aralığındaki çocukların okul dışında zamanlarını nasıl geçirdiğini incelemek için bir araştırma yaptı. İstanbul’un kentsel alanlarında yaşayan 796 hanenin katıldığı araştırma çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Türkiye’nin en büyük metropolü İstanbul’da yaşayan çocukların yüzde 73’ü hiç müzeye ya da sergiye gitmemiş. Maça gitmeyenlerin oranı ise yüzde 86. Sinema yüzü görmemiş çocukların oranı da yüzde 49’da kaldı.
GELİR ARTTIKÇA SOKAĞA ÇIKMIYORLAR
Altınbaş Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Aylin İlden Koçkar ile öğretim görevlisi Anıl Özge Üstünel’in yaptığı çalışmaya göre çocukların okul dışı faaliyetleri arasında en yaygın olanı televizyon seyretmek. Günde 3-4 saat TV seyreden çocukların oranı yüzde 30 civarında. Araştırmanın ilginç sonuçlarından bir diğeri ise sosyo ekonomik statüyle okul dışı faaliyetler arasındaki bağlar. Çocukların gelişimini en olumlu yönde etkileyen sokakta oyun oynama faaliyeti gelir düzeyi arttıkça düşüyor. Sosyo ekonomik statüsü yükseldikçe, bilgisayar oyunlarına ayrılan günlük süre artıyor. Sokakta veya bahçede oynamak söz konusu olduğunda durum tersine dönüyor. Sosyo ekonomik statü geriledikçe çocuklar sokakta daha fazla oynuyorlar. Çocukların yüzde 12’ye yakını bir gün içinde açık alanda hiç oyun oynamıyor. Sonuçları değerlendiren Doç. Dr. Aylin İlden Koçkar “Çocukların bilişsel, sosyal ve psikolojik gelişimi için girdikleri ortamların ve yaptıkları faaliyetlerin çeşitliliği büyük önem taşıyor. Okul dışı faaliyetler için destekleyici ortamlar oluşturulmalı ve yaygınlaştırılmalı” dedi.
ZENGİNLİK BEKLENTİSİ DÜŞÜK ÇIKTI
Araştırmada anne babalara çocuklarının büyüdüklerinde nasıl bir insan olmasını istedikleri de soruldu. En sık belirtilen iki özellik yüzde 61’le “kendine güvenen”, yüzde 58’le “başarılı” oldu. En az belirtilen özellik yüzde 4’le “zengin” oldu. Koçkar çocuğa her işi mükemmel yaptığını söylemenin özgüveni desteklemeyeceğini, sağlıklı bir özgüven duygusu için çocuğun kendisini becerikli ve kabul edilmiş hissetmesi gerektiğini vurguladı.