Sorunsuz ve daha verimli bir süreç için anne-babalar ne yapmalı?
Pandemi dönemi önleyici sağlık tedbirleri kapsamında kısıtlamalar artarken okullarda da yeniden uzaktan eğitime geçildi. Çalışan anne-babalar için daha önce yüz yüze eğitim şartlarında açılmasına izin verilen ana okulları da, salgındaki artış dikkate alınarak online eğitim kapsamına alındı. Bilişsel, işitsel, görsel ve sosyal zekanın gelişiminde önemli katkısı olan, öğrenmenin oyunla sağlandığı ve çocuğun akranlarından görerek öğrendiği okul öncesi eğitim, online eğitim formatıyla yapıldığında istenildiği ölçüde verimli olabilir mi? Uzaktan eğitimde 2-6 yaş arası çocuklar için format nasıl olmalı? Ebeveynler ne yapmalı? Altınbaş Üniversitesi Çocuk Gelişimi Programı Öğr. Gör. Klinik Psikolog İrem Burcu Kurşun, okul öncesi uzaktan eğitimde anne-babalara önemli tavsiyelerde bulundu.
“Evde uygun ortam hazırlamak önemli”
Okul öncesi dönemdeki çocukların gelişimleri açısından deneyim ve etkileşimin oldukça önemli olduğunu belirten İrem Burcu Kurşun, uzaktan eğitim verilen okul öncesi çağı çocuklar için evde kendilerine ait ortamların oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. Çocukların gelişimi için online eğitimde okul aile işbirliğinin yüz yüze eğitim döneminden de fazla önem kazandığını söyleyen Kurşun, “Bu konuda öğretmenlerin ailelere yardımcı olması ve yönlendirme yapması oldukça önemli. Haftalık ve günlük programlar dahilinde etkinlik örneklerinin ailelerle paylaşılması ve çocuğa yaklaşım şekillerinin anlatılmasında öğretmenlere büyük görevler düşüyor. Ailelerin ya da çocuğa bakım verenler kimse onların da sürece katılımları önem kazanıyor. Okulda uygulanan programın evde de uygulanması durumunda belirli bir verim alınacağını söyleyebiliriz. Önemli olan çocuğun vaktini kaliteli değerlendirmesi için ortam hazırlamaktır” açıklamasını yaptı.
“Ekran önünde tek başına bırakılmamalılar”
Uzaktan eğitimde çocuklar için bilgisayar veya tabletlerin gerektiğini ancak 2-6 yaş grubu çocukların sürekli olarak ekrana maruz kalmalarının gelişimleri açısından sorun yaratabileceğini belirten İrem Burcu Kurşun, bu yaş grubunda dikkat sürelerinin de oldukça kısa olduğunu vurgulayarak, 2-3 yaş grubu çocuklar için günlük ekran süresinin en fazla 30 dakika, 3-6 yaş grubu içinse 1 saati aşmaması ve derslerin de buna göre planlanması gerektiğini söyledi. “Çocuk kendi kendine vakit geçirsin diye televizyon/bilgisayar önünde tek başına bırakılmamalı” diyen Kurşun, “Ekran süresine maruz kalmada zaman sınırı ve ebeveyn kontrolü önemlidir. Çocuğun kendi kendine kanalı değiştirip görmesini istemediğimiz bir içeriğe maruz kalma riski unutulmamalıdır” uyarısını yaptı.
“En az 60 dakika fiziksel aktivite öneriyoruz”
Evde çocuklara ait oda, masa, defter, kalem düzenini sağlamak gerektiğini ifade eden Kurşun, böyle bir olanak sağlanamıyorsa mutlaka evin uygun bir köşesinde çocuk için bir çalışma ve vakit geçirme ortamı oluşturulmasının faydalı olacağına dikkat çekti. Kurşun, “Çocuk, öğretmeni ve arkadaşlarıyla görüntülü konuşma gerçekleştirilebiliyorsa bu saatlere uyulmalı. Çocuğun öğretmeni ve arkadaşları ile konuşmasına olanak sağlanmalı” diye konuştu. Ebeveynlere de evdeki çalışma saatleri ve iş durumlarına göre çocuk için günlük rutinler oluşturmalarını öneren Kurşun, şunları söyledi: “Uzaktan çalışma ve eğitim durumu olmasaydı herkes sabah kahvaltı edip işe ve okula gidecekti. Yine evden çıkacakmış gibi sabahları hazırlanmak ve yemek rutinlerini gerçekleştirip çocuğun ders saatine uymak, verimlilik açısından hem ebeveyne hem de çocuğa fayda sağlayacaktır. 2-6 yaş grubu çocukları sürekli masa başında oturtmak pek mümkün değildir. Çocuğun hareket etme ve enerjisini atma ihtiyacı unutulmamalı. Mutlaka günde en az 60 dakika fiziksel aktivite öneriyoruz. Bunu eğlenceli müzikler eşliğinde ailece yapmak, genel olarak aile içi iletişimi kuvvetlendirmek ve olumsuz duygularla baş etmek açısından faydalı olacaktır.”
Ebeveynlere tavsiye ve uyarılar
-Empati duygusunu geliştirmek, çocukla konuşmak ve yol göstermek için ebeveynin öncelikle kendi duygularını düzenleyebiliyor olması önemli. Nasılsa çocuktur diye düşünülmemeli.
-Mutlaka çocukla duyguları hakkında konuşulmalı. Bu dönemin geçici olduğunu hatırlamak önemli.
-Dışarıda gezip koşması gereken dönemde tamamen evde kalmaları çocukta saldırganlık davranışını arttırabilir. Evde aile aktiviteleri planlamak, oyunlar oynamak, çocuğun gelişimine katkıda bulunurken aile içi iletişimi de kuvvetlendirecektir.
-Aileler de çocuklarla kendi duygularını paylaşmalılar: ‘Ben de dışarı çıkmak istiyorum ama şu an hasta olmamak için evde kalmamız gerekiyor. Haydi bu durum bittiğinde neler yapmak istediğini yazalım’ şeklinde daha basit ve ebeveynin de çocuğu anladığını gösteren cümleler kullanmak çocukla iletişimde önemli.
-Ebeveynler öncelikle kendi düzenlerini ve programlarını oluşturmalı. Eğer ebeveyn sakin kalabilirse ve aile üyeleri birbirine destek olursa çocuk ile ilgili durumlarda da sakince karar alabileceklerdir.
-Sosyal destek açısından okul öncesi dönemde çocuğu olan diğer ebeveynlerle iletişim kurularak ortak bir düzen oluşturmak ve çocuğun uzaktan da olsa sosyalleşmesi açısından online arkadaş konuşmaları yapmak faydalı olabilir.