Açıklanan Yükseköğretim Kurumları Sınavı’yla (YKS) ilgili değerlendirme yapan Eğitim Yazarı Turgay Polat, üniversite adaylarına uyarılarda bulundu. Puana bakarak tercih yapmanın hatalı olduğunu belirten Polat, bu yıl daha fazla adayın tercih yapacağını belirtti.
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM), YKS sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasıyla tercih dönemine giren öğrenciler için geleceklerini şekillendirecek olan seçim dönemi start aldı. Sınava giren öğrenci sayısının artmasıyla, tercih yapan öğrenci sayısının da arttacağını belirten Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Rektör Yardımcısı ve Eğitim Yazarı Turgay Polat, aday öğrencilere uyarılarda bulundu.
“TERCİH YAPACAK ÖĞRENCİ SAYISI ARTTI”
Bu yıl üniversitelere tercihi yapan öğrenci sayısının geçen yıla kıyasla daha fazla olacağını belirten Eğitim Yazarı Turgay Polat, adayların bu dönemde üniversiteleri dolaşarak bilgi almalarının gerektiğini belirtti. Polat şunları söyledi: “Adaylar, bu süreçte üniversiteleri dolaşmalı. Beklentilerine ve geleceklerine cv’lerine uygun en iyi üniversiteyi seçmeliler. Geçen sene üniversite sınavına giren öğrencilerin yarısı, Lisans programlarına girmemiş. Bu sene sınavlar, birer gün ara ile oldu bu nedenle öğrencilerin 2 milyon 20 bini bu sınava girmek istedi. Dolayısıyla bir sene önce 1 milyon kişinin girmek istediği LYS sınavı bu yıl, 2 milyon kişinin girdiği bir sınava dönüştü. Hem sayının fazlalığı hem de hesaplama sistemimizin değişmesiyle birlikte şuan bu sınava giren öğrencilerden geçen seneye göre, sayısal puan türünde yüzde 27 tercih yapacak adaş sayısı arttı”
“ÖĞRENCİLER, 5 SORUYU SORSUNLAR”
Puana bakarak tercih yapan öğrencinin hata yapacağını belirten Polat, “Yapacakları tek şey başarı sırasına bakmak. Geçen seneki bölümlerin başarı sıraları mevcut. Kendi başarıları mevcut. Bunları yan yana koyduğunuz zaman rahatlıkla tercihlerini yapabilirler. Tercihlerde öğrencilere söylediğim bir şey var; Karşısınızda bir bölüm var. Elinizde bir karneniz var. İkisini yan yana koyduğunuz zaman tercihinizi yapmış oluyorsunuz. Sorun şu; her yıl Türkiye’de üniversiteye giren 1 milyon öğrencinin yaklaşık 300-400’ü üniversiteyi terk ediyor. Tekrar sınava giriyor. Doğru tercih yapmıyor. Bu noktada öğrencilere tavsiyem; rakamları bir kenara bırakın. Yapmanız gereken çok basit bir şey var. Önünüzde 4-5 yıllık bir süreç var. 4-5 yıl okuyacaksınız. 4-5 yılı değil, bu 4-5 yıldan sonrasını tercih edelim. 4-5 yılı tercih ederseniz, bu yıllar size sadece iyi bir yaşam sunar. Cv’niz eğer iyi değilse kendimizi geliştirememişseniz, bu 5 yılın sonunda büyük bir hüsran olur. O yüzden gençler, bütün üniversitelere gitsinler ve şu 5 soruyu sorsunlar; Bir, yabancı dil eğitimi yapıyor musunuz? İki, şirket işbirlikleriniz var mı? Üç, global bir vatandaş olmak için beni bir kampüse mi kapatacaksınız yoksa dünyanın farklı yerlerine bir şekilde dünyaya açacak mısınız? Dört, ben bir bölümde okurken farklı bölümlerden bana ders veriyor musunuz? Beş, bana verdiğiniz diploma ile birlikte nasıl bir cv kazandıracaksınız? İşte öğrenci bunları sorup cevabını aldığı zaman tercihini yapmıştır. Tercih bu kadar basit bir iştir” dedi.
“GELECEĞİN İNSANI OLMAK ÖNEMLİ”
Turgay Polat, “Bölüm çok önemli değil. Her bölümde okuyabilirsiniz. Amerikan Çalışma Bakanlığ’ının yapmış olduğu bir araştırma var. Diyorlar ki bundan 6-7 yıl sonra şuan lisede okuyan öğrenciler, üniversiteyi bitirdiklerinde yüzde 65’i bugün olmayan bir mesleği yapacak. Yani; siz burda çocuklara bölüm meslek seçtirmeye kalktığınızda, aslında gelecekte olmayan bir bölüme girmiş olabilir. Dünya İş Örgütü’nün rakamlarına göre; dünyada yapılan 60 bin profosyonel meslek var. Üniversitedeki lisans programı sayısı 5 bin. Peki biz 55 bine nasıl yetişeceğiz. Dolayısıyla mesele bölüm, meslek seçmek değil. Mesele çok basit. Biz bir cv yaratacağız, beceriler kazandıracağız. Öyle beceriler kazanmalıyız ki bu beceriler, bizi meslekler de değişse, dünyada değişse geleceğin insanı yapsın. Geleceğin mesleği yok, geleceğin insanı diye bir şey var. Neleri kazanmamız gerekiyor o önemli. Tabi ki teknoloji okur yazarlığı çok önemli. Bugün bir teknoloji dili bilmiyorsanız, işiniz zor. İkincisi Big Data yani veri mühendisliği. Veriyi analiz etme. Siber güvenlik, biraz daha bakarsanız uluslararası hukuk. Bunlar çok önemli hale geldi. Yeni medya, animasyon gibi yeni yeni alanlar var” şeklinde konuştu.