Robot çağının en önemli meslek kriterleri: İnsani duygu ve beceriler

Öz Farkındalık, Öz Yönetim, Sosyal Farkındalık, Sorumlu Karar Alma Ve İlişkisel Beceriler

“Günümüz eğitiminde mutlaka gençlerimize kazandırılması gereken beceriler olmalı”

-“Robot çağının en önemli meslek kriterleri: İnsani duygu ve beceriler”

-“Toplum 5.0’da meslekler için sosyal ve duygusal beceriler daha fazla önem kazanacak”

Yapay zekâ ve robot çağındayız. Günlük hayatımızdaki etkilerini her geçen daha fazla hissediyoruz. Ancak uzmanlar gelecekte sosyal ve duygusal becerilerin insan hayatında hiç olmadığı kadar önemli olacağını da söylüyor. Altınbaş Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Teknoloji ABD Başkanı ve Öğrenme ve Öğretmede Mükemmeliyet Birimi Koordinatörü Prof. Dr. Neşe Buket Aksu, “Gençlerimizi hoşgörülü, duygu ve stres kontrolünü sağlayabilen, iş birliği odaklı ve açık fikirli yetiştirmeliyiz. Eğitim müfredatımız sadece bilgi aktaran olmaktan çıkarılmalı. Bu becerileri kazandıracak şekilde yeniden kurgulanmalı” diyerek önemli önerilerde bulundu.

Bunlar, insanın gelecekte de var olma savaşımı yoksa durum gerçekten böyle mi?

Bu soruyu Altınbaş Üniversitesinin Çarşamba Buluşmaları Söyleşinde Prof. Dr. Neşe Buket Aksu yanıtladı. Prof. Dr. Aksu, “Toplum 5.0” kavramının robotlarla birlikte yaşayacağımız ve çalışacağımız dönemi ifade ettiğini söyledi. Yani Endüstri 5’in yaşamsal formu. “Robotları elbette kullanalım. Bir yapay zekâ uygulaması olan dijital ev sistemleriyle, uzaktan kombiyi açıp kapatabiliyoruz. Bu bir rahatlık getiriyor. Ancak yine de gelecekte insan faktörünü göz ardı edemeyiz.” diye konuştu. Aksu, bu yapay dünyanın duyguları ifade etmemesi, insan dokunuşunu, sıcaklığını ve güven duygusunu sağlamamasının en büyük eksikliği olduğuna işaret etti. OECD, Ekonomik İş birliği ve Kalkınma Örgütünün, geleceğin iş performansı yüksek insanlarını duygu dengelemesini yapabilen, iş birliği odaklı, açık fikirli, iletişimi güçlü ve başkalarıyla ilişkili olan insanlar olarak tanımladığını hatırlattı. Aksu, “Bunların alt gruplarında da öz denetim, öz kontrol, stres kontrolü ve duygu kontrolü var.  Altını çizerek söylüyorum, bence duygu dengelemesi, duygu kontrolu geleceğin mesleklerinde son derece önemli hale gelecek. OECD aslında şunu söylüyor. Hoşgörülü, sosyal ve eleştirel düşünce becerileri olmadan başarının olması mümkün değil. Onun için sadece bilgi aktaran eğitim sisteminden çıkıp, bu kavramları eğitim sistemine uyarlayarak gençlerimize kazandırmamız gerekiyor.” değerlendirmelerini yaptı.                        

“Bu kavramları eğitime nasıl uyarlayacağız?” 7 maddede bazı öneriler…

Prof. Dr. Aksu, özellikle Z ve Alfa kuşağı gençliğinin motive olamadıklarını, kendilerine bir hedef belirleyemediklerine değindi. Eğitimcilere, sadece bilgi aktarımı değil, öğrenciye dokunabilmelerini, onun eksik becerilerini de geliştirmesine destek olmalarını önerdi. 7 maddede yapılması gerekenleri özetledi.

1- Her öğrencinin portfolyosunun olması çok önemli. Kuvvetli ve zayıf yönlerini keşfedersek, desteklerimiz farklı olabilir.                      

2- Derslerde sadece anlatım değil, birlikte öğrenebilmek önemli. Örneğin, derse girdiğiniz zaman kuralları öğrenciyle birlikte koyun. Böylece, “Bu senin dersin, oyunun kurallarını gel beraber belirleyelim. Çünkü sana değer veriyorum.” mesajını vermiş olursunuz.

3- Grup çalışmaları yaparak hem akran desteğini alabilir hem de sosyalleşme ve özellikle iletişime destek vermiş olursunuz.

4- Konularınız gerçek hayattan seçtiğiniz örneklerle işleyebilmeniz önemli. Vaka çalışmalarını tartışırsak öğrencilerimizin empati yapmalarına şans verebiliriz. Toplumsal olarak yapılandırılmış ve içeriksel olarak yeniden keşfedilen bilgi önemli.

5- “Ben bu öğrencimi hangi motivasyon unsuruyla hayata daha çok bağlarım?” sorusunun yanıtını arayın. Öğretmenden öğrenciye ve akran danışmanlığı yapmaya çalışın.

6- “Ben ne için varım? diye sorgulamak misyonlarını, “Ben nereye gidiyorum?” sorusuyla da vizyonlarını yaratmalarına yardımcı olun.

7- Sosyal ağlar disiplinler, kurumlar ve uluslararası, yani sınırlar ötesindeki ilişki ve açık öğrenme faaliyetleri elimizde büyük kuvvet. Bunların yanı sıra gençleri Sivil Toplum Kuruluşlarıyla iş birliğine ve sosyalleşmeye davet edin.

 

“Yeni nesil, hedef koyamıyor. Zengin olmak, rahat yaşamak istiyorlar”                          

Öğrencilere de seslenen Prof. Dr. Aksu, hayatta mutlaka bir hedeflerinin olması gerektiğini söyledi. Öğrencilerine rüyalarını, hayallerini sorduğunu anlatan Aksu, “Bir ara rüyalara puan veren öğretmene çıkmıştı adım. Bu aslında hedef koyma ve vizyonla ilgili bir durum. Gelen cevapların çoğu zengin olmak istiyorum. Rahat yaşamak istiyorum. Çok seyahat etmek istiyorum. Bunlar maalesef hedef değil. Hedefin SMART olması lazım. Kişiye özel olması, ölçülebilir, ulaşılabilir, gerçekçi ve zamana bağlı olması lazım. Hedefinizi koyduktan sonra, planlar yaparak buna ulaşacaksınız.” diyerek önemli konulara temas etti. Üniversite bünyesinde geçen yıl kurulan Öğrenme ve Öğretmede Mükemmeliyet Birimi ile öğrenci odaklı eğitim anlayışını tüm üniversite birimlerine uygulamaya başladıklarını anlatan Aksu, odağında insan olan sağlık eğitimlerinde de özellikle Eczacılık Fakültesinde 9 yıldız programının uyguladıklarını belirtti. “Bizim öğrencilerimiz mezun olduklarında diplomalarına ek olarak ikinci bir belge alırlar. İçinde liderlik, girişimcilik, iletişim becerileri, ömür boyu öğrenen ve öğreten olma gibi başlıkların olduğu özel bir ders müfredatına tabi tutulurlar. Temel amacımız gelecekte bizden istenecek becerileri gençlerimize kazandırmak” diyerek sözlerini tamamladı.

 

Yazar Öğretmenim Dergisi

Öğretmenim Dergisi

Diğer Haber

Atatürk’ün bize bıraktığı miras, eğitimin gücüne inanmamız için bir teşvik

İELEV Okulları, Cumhuriyetin ikinci yüzyılının ilk 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı İstanbul Kongre Merkezi’nde İstanbul Vali …