TÜRKİYE İNGİLİZCE’DEN SINIFTA KALDI!

Ülkemizde 7 yaşında başlayan İngilizce öğrenme serüveni ilkokul, ortaokul ve lise olmak üzere tam 12 yıl sürüyor ama İngilizceyi iyi konuşamıyoruz…

Okullarda verilen gramer ağırlıklı dil eğitimi, iş konuşmaya geldiğinde sınıfta kalıyor!

Öğrenciler yıllar süren eğitimlerinde aynı konuları ve kuralları tekrarlarken İngilizce öğrenme heveslerini ve ilgilerini de kaybediyorlar. Liseden mezun olup öğrendikleri bilgileri kullanamadıklarında da iş bulma süreçlerinde sıkıntılar yaşıyorlar.

Yetersiz konuşma uygulamaları, kalabalık sınıflar, her öğrencinin farklı dil öğrenme becerileri olması ve anadili İngilizce olan kişilerle iletişim kurma fırsatının az olması gibi nedenler sebebiyle teorik olarak İngilizceyi öğrenseler de pratikte zorlanıyorlar. Günümüzde birçok işveren işe alım sürecinde İngilizce biliyor olma şartı arıyor. Fakat iyi seviyede İngilizce bildiğini söyleyen çalışanların bile, kağıt üzerindeki dil kullanma becerileri ile sözlü iletişim kurarken gösterdikleri başarı büyük farklılık gösteriyor. İş hayatında özellikle uluslararası firmalarda çalışırken yetersiz İngilizce seviyesi çalışanları oldukça zor durumlarda bırakıyor.

İngilizce bilmenin iş hayatı, sosyal ve kültürel yaşam gibi hayatımızın farklı alanlarına olduğu kadar ülke ekonomisine katkıları da yadsınamaz. Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV), dünyadaki iletişim dili olarak İngilizceyi kullanmanın hem ekonomik hem bireysel düzeyde olumlu etkileri üzerine dikkat çekiyor. İhracat ve turizm gibi ülkeye döviz girişi sağlayan ve ülke ekonomisine büyük katkıda bulunan sektörlerde, iyi seviyede İngilizce bilen iş gücüne olan ihtiyaç her geçen gün daha da artıyor. Bir turizm cenneti olan ülkemizde, turistlere daha iyi hizmet verebilmek ve turizmin büyümeye katkısını arttırmak için sektörde çalışanların İngilizce kullanımında, basit kalıplardan öteye geçilmesi gerekiyor.  İhracat dünyasındaysa, e-ihracat son 5 yıldır daha sık gündemimizde olan bir trend. Ticaret dünyasındaki dinamik trendlerin getirdiği fırsatlarla, üreticiler ve girişimciler online kanallar aracılığıyla uluslararası pazarda boy gösterebiliyorlar. TÜSİAD’ın 2017’de yayınladığı rapora göre 2020 yılında global e-ticaret hacminin %64’ünü gelişmiş ülkeler oluşturacak. Bu büyüyen ve gelişen pazarda en etkin şekilde yer alabilmek için Türkiye mevcut potansiyelini en iyi şekilde değerlendirmeli.

Türk üreticiler, yurtdışından gelen talebi hızlı bir şekilde alışverişe dönüştürmeli, yer aldıkları pazarlarda fırsatları iyi görebilmeli ve doğru aksiyon alabilmek için o pazarın kültürünü ve tüketim alışkanlıklarını iyi okuyabilmeli. Bunları gerçekleştirebilmek için de uluslararası ticarette evrensel olarak en geçerli olan dile, İngilizceye hâkim olmak şart.

Herkese İngilizce konuşturma hedefiyle yola çıkan ve dünyanın birçok ülkesinden kullanıcılara anadili İngilizce olan eğitmenler ile canlı, sesli ve görüntülü konuşma pratiği sağlayan English Ninjas, Türkiye’de 12 yıl İngilizce öğrenmemize rağmen İngilizceyi iyi konuşamadığımıza dikkat çekiyor:

İngilizceyi geliştirmenin yeni yolları

Ülkemizde İngilizceyi akıcı bir şekilde konuşabilmeye yönelik projelerin teşvik edilmesine ihtiyacımız var. Günümüzde hayatımızın her alanına sızan dijitalleşme ve teknolojinin avantajlarını bu alanda kullanmalıyız. Kullanıcılarının dil becerilerini geliştirmeyi hedefleyen dijital platform English Ninjas, anadili İngilizce olan eğitmenlerle konuşma pratiği yapmak isteyen kişileri, zaman ve mekan kısıtlaması olmadan bir araya getiriyor. “Dilediğin yerden, dilediğin zaman!” mottosuyla yola çıkan English Ninjas, İngilizce eğitimi konusunda pratik, ulaşılabilir ve etkili bir destekçi. İngilizce konuşamama problemine çözüm olarak geliştirilen bu tarz platformlar, İngilizceyi geliştirmenin yeni ve etkin yolu olarak tercih edilebilir.

Yazar Öğretmenim Dergisi

Öğretmenim Dergisi

Diğer Haber

Sürdürülebilir Eğitim Antalya’da Tartışıldı!

İyi Bir Eğitim Platformu tarafından düzenlenen Sürdürülebilir Eğitim Sempozyumu Antalya’da 2’nci kez düzenlendi. 11-12-13 Kasım …